Üniversitemizin Anasayfası | Üniversitemiz      
 
Anasayfa            Hakkımızda            Yayınlarımız            Etkinlikler            Duyurular            İletişim            Harputum Kütüphane
     

 

ELAZIĞ-HARPUT MÜZİK KÜLTÜRÜNDE “KÜRSÜBAŞI” UYGULAMALARININ YERİ

Elazığ-Harput yöresinde mevsime göre yapılan sohbet ve eğlence geleneklerinin yöre halkının yaşama biçiminde önemli etkisi olmuştur. Sosyal bir yaşamın vazgeçilmez unsurlarından birisi olarak karşımıza çıkan kültürel etkileşim, özellikle Harput gibi köklü kültüre sahip merkezlerde yaşayan topluluklarda çeşitli organizasyonlarla kendisini pekiştirme fırsatı bularak diri, gözle görülür, elle tutulur bir ilişkiler ağının oluşmasını sağlamıştır. Aynı mahallede, aynı sokakta, aynı yörede oturan insanların bir araya gelerek oturmaları ve güne ait muhakeme ve muhasebe safhasından sonra da müzik faaliyetiyle adeta kendilerine bir motivasyon alanı yaratmaları ise o toplumun her alanda adı anılır faaliyetlerde bulunmasına imkan tanımıştır.
Tarih boyunca sürekli bir kültürleşme alanı olarak varlığını gördüğümüz Harput’un içinde barındırdığı sistem, toplumsal dinamikler açısından dikkate değer özelliktedir. Harput’ta yer alan Ahi teşkilatına mensup Ahi babalarına ait mezarlar da, var olan ya da oluşturulmuş olan sistemin istenilen ölçüde uygulanabildiğine işaret edecek mahiyettedir.
İktisadi, siyasi ve sosyal hayattaki bu sistemleşme, maddi ve manevi her şeyin bütününe verilen ad olarak tanımlanan “ Kültür” ü anlaşılabilir ve sürekli gelişen bir alan haline getirmiştir. Kültür içinde en önemle anılacak alanlardan birisi de hiç şüphesiz sanat icra alanlarıdır. Pek çok alanda diri kalmayı ve sistemleşmeyi başarmış olan Harput’ta sanat faaliyetleri de aynı sistemlilik halini bünyesinde barındırarak asırlar boyu sürecek özgün durumu ortaya çıkarmıştır.  

Harput’ta günlük yaşamın içinde varlığını gördüğümüz uygulamaların toplum düzeni açısından da bir gelenekselleşmiş görevler dizisini doğal olarak ortaya çıkarttığı mevcut anlatılardan anlaşılmaktadır. Bu konuda Sunguroğlu sosyal hayatın içine yerleşmiş olan düzenin Harput’ta yaşayan insanların hayatında nasıl bir sosyal düzen oluşturduğunu şu şekilde detaylıca anlatarak ifade etmiştir; “Esasen gündüzleri herkes işlerinde güçlerinde olduklarından birbirleriyle temasları nispeten azdı. Fakat ikindi ile akşam arasında dükkânlarda ve dükkân önlerinde, gündüzden daha fazla bir hareket görülürdü. İşte bu hareket ve topluluk, o gece nerede kimin evinde toplanılacağına, kadayıf mı, künefe mi, keklik mi, kara kavurma mı yenileceğine ve kebap mı çevrileceğine dair konuşma ve kararlardı. Bu toplantılara ‘püsün’ adı verilirdi…” (Sunguroğlu, 1968: 277-278 C.4)

Misafirlerin evlerde ya da uygun görülen mekânlarda ağırlanması ise başlı başına bir iş olmakla beraber son derece özenli ve dikkatli olmayı gerektiren bir durum olarak toplum içinde karşılık bulmaktaydı. Bu konuyu da Sunguroğlu; “ Alınacak malzeme, gündüzden tedarik edilir, o gece toplanılacak eve gönderilirdi. Bu malzeme hangi eve gitti ise o evin kadın, çoluk çocuklarında bir telaştır başlar, akşam yemeklerini erkenden yerler, yakın komşu veya akrabalarının evlerine giderler ve o gece için evi misafirlere terk ederlerdi. Çünkü o gece çeşit çeşit oyunlar, türküler, şarkılar, bin bir çeşit muziplikler, açık saçık fıkralar birbirini takip edecek ve bu topluluk yarı gecelere kadar devam edip gidecekti. …sofalar, odalar, kürsü başları insan almazdı. Beri tarafta yemekler pişirilmekte ve hazırlanmaktadır. Bu toplantılarda çeşitli oyunlar oynanır, şarkı, türkü, maya ve hoyratlar söylenir, arada hazırlanan yemekler veya meyveler de birçok muziplik ve neşe içinde güle söyleye yenilirdi.” (Sunguroğlu, 1968: 278 C.4) şeklinde tespitlerle ifade etmiştir.
Mitolojik anlatılar, masallar, bilmeceler, toplumların geçmişle olan bağlarının bir anlamda formüle dökülmüş hali ya da başka bir deyişle ait olduğu kültürün adeta bir evrim şeridi gibi özelliklere sahip unsurlardır. Birer Halk Edebiyatı ürünü olan bu türler, bir toplumun geçmiş ve gelecek bağını adeta birbirine düğümleyen ve toplum hafızasını diri tutmaya yarayan özelliktedir.
Harput kültür hayatının içinde kendisine yer bulmuş olan toplanma ve bir araya gelme kültürü de yukarıda bahsettiğimiz Halk Edebiyatı ürünlerinin anlatıldığı ve yenilerinin oluşturulduğu ortamlar olmuştur. Bu konuda da Sunguroğlu şu tespitlerde bulunmuştur: “Kürsübaşları, gündüzleri bütün ev halkını etrafında topladığı gibi geceleri de konu komşuyu, misafirleri kendine çeker, bu kürsübaşlarında efsanevi bin bir çeşit masallar, bilmeceler söylenir, püsünler yapılır, sinilerle yemekler, çeşitli meyveler, yemişler yenilir, çeşitli oyunlar, çalıp çağırmalar, yakası açılmamış latife ve fıkralar söylenerek kahkahalarla gülünür, hülasa ömür neşe ve huzur içinde geçirilirdi…” (Sunguroğlu, 1968: 280, C.4)
Toplumundaki bireylerin birbiriyle olan ilişkisinin şekillendiği ve öğretiler eşliğinde uygulamaların ortaya konulduğu Kürsübaşı toplantılarında tercih edilen aksesuarlar da belli bir anlayış içinde tasarlanmış ve kullanılmıştır. Kürsübaşı toplantılarının bütün detaylarına ayrıntılarıyla yer veren Sunguroğlu kullanılan aksesuarlar ve özellikleri hakkında da şu tespitlerde bulunmuştur; “Kürsülere gelince; bunlar, 50-60 cm yükseklikte ve en küçüğünün bir yanı 60 cm den başlamak üzere 1,5 metreye kadar genişleyen dört ayaklı ve dört köşeli tahtadan yapılmış kare bir masa şeklindedir. Bazılarının yalnız üst kısmı tahta kaplı, alt kısmı açık, bazılarının ise altıda üstü de kapalı yalnız alt döşemenin ortasında 30-60 cm kutrunda dairemsi oyulmuş boş bir yer vardır ki buraya mangal konulur. Kürsülerin büyüklük ve küçüklüğüne göre hususi surette saman ve yapışkan bir çamurdan yaptırılmış olan bu mangallar, kürsü ayaklarının tam ortasına konulur, etrafında ise abdest sularının ısınması için bakır ibrikler sıralanmıştır…” (Sunguroğlu, 1968: 276, C.4)
Sunguroğlu gibi Sivrikaya da Kürsübaşı toplantıları hakkında benzer tespitlerde bulunmuştur; “Kürsübaşı sohbet ve eğlenceleri, Harput-Elazığ insanının uzun kış gecelerinde, sohbetiyle, öğretici vasfıyla, halk oyunlarıyla, saz ve sözleriyle, yüzük oyunlarıyla, seyirlik oyunlarıyla, masalları, hikâyeleri, efsaneleri, bilmeceleri, taklitleri, şakaları, muziplikleri ve yiyecekleriyle Elazığ-Harput folklorunda önemli bir yer tutar…” (Sivrikaya, 2002: 20)
Sivrikaya mevsim şartlarına göre uygulama şekillerinden bahsederken bu kültürün kesintisiz olarak devam ettiğini de vurgulamış olmaktadır; “Elazığ-Harput insanının kış aylarında yaptığı sohbet ve eğlencelerin dışında, bahar ve yaz aylarında çeşitli sohbet ve eğlence gelenekleri vardı. Gündüz işine giden halk iş bittikten sonra harmanlarda, bağ evlerinde, evlerinin örtme adı verilen kısımlarında, ocak başlarında, ayvanlarda, havuz başlarında kendi aralarında eğlenmek amacıyla eğlenceler tertipler, ziyafetler verirlerdi.” (Sivrikaya, 2002: 21)

Mevsim şartlarına göre farklı mekânlarda düzenlenen toplantıların amaçlarının aynı olduğunu yine Sivrikaya’nın ifadelerinden anlamak mümkündür; “Havuzbaşı eğlencelerinin fonksiyonları da kısmen Kürsübaşı sohbet ve eğlencelerinde olduğu gibidir. Kışın kürsübaşlarında zaman geçiren Elazığ-Harput insanı, havaların ısınması ile birlikte bu geleneğini havuz başlarına taşımıştır. Bağ evlerinde hazırlanan yemekler ve mevsimlik meyveler havuz başına taşınır, Kürsübaşı eğlencelerinde olduğu gibi çeşitli eğlenceler tertiplenir… “(Sivrikaya, 2002: 21-22)
Özellikle yazın düzenlenen toplantılara günün şartlarına göre genel itibariyle erkeklerin katıldığını ve kadınlarında ayrıca bir araya geldiklerini Sivrikaya;  “Havuzbaşı eğlencelerine genelde erkekler katılırdı. Kadınlar da kendi aralarında, bahçe sahibi olanlar komşu kadınları bahçelerine davet ederek eğlenirlerdi…” (Sivrikaya, 2002: 22) şeklinde ifade etmiştir.

Sivrikaya Havuzbaşı adıyla anılan toplanmaların, kış aylarında ki adıyla Kürsübaşı toplantılarına nazaran daha eğlence maksatlı olduğunu da şöyle ifade etmiştir: “Ancak kürsübaşı sohbet ve eğlence gelenekleri, eğitici ve öğretici vasıfları olan, yardımlaşmayı esas alan sosyal bir organizasyon olduğundan, Havuzbaşı eğlencelerinden bu yönüyle ayrılmakta ve Elazığ kültür hayatı içerisinde önemli bir işlevi bulunmaktadır.” (Sivrikaya, 2002: 22)
Geçmişle yaşanılan gün arasında iletişimi sağlama özelliği açısından son derece önemli olan bu uygulamalar, Taşbilek tarafından yapılan çalışmada şöyle belirtilmiştir; “Eski Elazığ-Harput evlerinde, kış aylarında adeta kalorifer görevi yapan özel düzenekli kürsüler etrafında toplanarak ısınma, sohbet etme ve hoş vakit geçirme alışkanlıkları, ‘Kürsübaşı Geleneği’ dediğimiz bir kültürel kavramı ortaya çıkarmıştır…” (Taşbilek, 2012: 46)
Taşbilek, çalışmasında; “Kürsünün kendisinden ziyade ‘Kürsübaşı Geleneği’ diye bilinen ve bu isimle anılan toplantılar sayesinde yöre müziğinin, halk hikayeleri ve değişik edebi, sosyal, kültürel birikimlerin işlenmesi ve gelişerek günümüze kadar gelmesi önemlidir. Kürsübaşı geleneğinin, kültürel unsurlarımızın günümüze ulaşmasında bu şekilde önemli bir fonksiyonu olmuştur.” (Taşbilek, 2012: 46) diyerek bu tür organizasyonların, süreklilik arz eden bir kültürel devinimin oluşmasına katkılarından ve Kürsübaşı uygulamalarının öneminden bahsetmiştir.

  1. SUNGUROĞLU, İshak, (1961), Harput Yollarında, C.3, Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yayınları No: 2, Özaydın Matbaası, İstanbul.
  2. SİVRİKAYA, Sebahattin, (2002), Notalarıyla Elazığ Yöresi Halk Oyunları Müzikleri, Elazığ Kültür ve Yardımlaşma Derneği Yayınları No: 3, İstanbul.
  3. TAŞBİLEK, Şemsettin, (2012), Bize Harputlu Derler Elazığ Müzik Kültürü C.I-II, Başarı Dergisi Yayınları, Bursa.

YEMEK KÜLTÜRÜ

MÜZİK KÜLTÜRÜ

BÖLGE TARİHİ

BÖLGENİN TURİZMİ

TANINMIŞ SİMALAR

COĞRAFİK YAPISI

 

 

Yöresel yemek tanıtımları ve tarifleri Yöreye ait musiki ve ezgilerin tanıtımı Bölgenin geçmişi ve yansıyan yönleri Bölgenin coğrafik yapısı ve tarihi Harput'a emeği geçenler Yer altı ve üstü zenginlikleri  
Yemeklerin yöresel tanıtımı Yöreye ait müzik aletleri ve tanıtımı Etnik, dini ve etnografik geçmişi Kış ve yaz turizmi Harput'un manevi büyükleri Bölgedeki endemik bitki ve hayvanlar  
  Halk oyunları ve yöresel kıyafetler Dil kökleri ve gelişimi   Tanınmış kişilerle yapılan röportajlar Bölgenin coğrafik konumu  
             
             
Copyright © Harput Uygulamave Araştırma Merkezi  2014 Tüm Hakları Saklıdır. Editör : Yavuz KISA --- Web Tasarım : Özlem ALPAY